24 Dec
24Dec

Ünvan, Satış ve Baskı Üçgeni

Son yıllarda kalıcı makyaj alanında bazı özellikle yurt dışı merkezli yapılarda “eğitim” kavramı; mesleki yetkinlik kazandırmaktan çok, sistem içi hiyerarşi, ünvan dağıtımı ve ürün/süreç satışı odağında kurgulanan bir modele dönüşebiliyor.

Dışarıdan bakıldığında lüks oteller, sahne düzenleri, yüksek prodüksiyonlu sunumlar ve parlak sertifikalar etkileyici görünebilir. Ancak öğrenciler açısından asıl kritik soru şudur:

Bu yapı size mesleği gerçekten öğretiyor mu, yoksa sizi sisteme bağlayıp yukarıya doğru para akışını besleyen bir düzene mi çekiyor?

1. Saadet Zinciri Benzeri İşleyiş Nasıl Ortaya Çıkıyor?

Bu tip yapılarda gelir modeli çoğu zaman “nitelikli eğitim” yerine şu unsurların birleşiminden beslenir:

  • “Ünvan” katmanları (Student / Artist / Royal / Master vb.) üzerinden bir prestij merdiveni kurulması
  • Bu merdivende kalabilmek için sürekli “aktif görünme” baskısı
  • Sistemde kalmanın (ya da dışlanmamanın) motivasyonuyla, katılımcıların yeni kişi kazandırmaya yönelmesi
  • Eğitimden çok ürün, kit ve ek paket satışının ana gelir kalemi haline gelmesi
  • Sertifika ve ünvanların, mesleki ölçme–değerlendirmeden çok “süreç tamamlama” veya “platform içi seviye” mantığıyla verilmesi

Bu tür yapılarda sistemin kuralları ve ünvan kademeleri çoğu zaman kamuya açık şekilde anlatılır; hatta belirli kurallara uyulmaması halinde ünvanın geri alınabileceği açıkça belirtilir.

Bu yapı, klasik bir eğitim kurumu olmaktan ziyade platform–ekosistem mantığıyla yönetildiğinde; öğrencinin odağı “meslekte ustalaşma”dan “sistemde kalma ve yükselme”ye kayar.


2. “Sistemde Kalma / Atılma Kaygısı” ve Sürekli Yeni Kişi Baskısı

Saadet zinciri benzeri düzenlerde en belirgin psikoloji şudur:

Kişi sisteme girer, yüksek bir ücret öder; ardından “bu para boşa gitmesin” kaygısıyla sistem içinde ilerlemeye çalışır. İlerleyebilmek için de çoğu zaman şu hedefler teşvik edilir:

  • Daha fazla eğitim paketi / seviye
  • Daha pahalı kitler
  • Daha üst ünvanlar
  • Daha fazla görünürlük
  • Daha fazla yeni katılımcı

Bu noktada eğitim, bir mesleki formasyon süreci olmaktan çıkar; sisteme bağlılık ve performans göstergesine dönüşür. Öğrenci de kendini, istemeden de olsa, “yeni kişi sokma” ve “ağ büyütme” davranışının içinde bulur.

Bu durum, eğitim sektörü açısından son derece sakıncalı bir kırılmadır.


3. “Online Eğitim + Ünvan Dağıtımı”: Bu Meslek Böyle Öğrenilmez!

Kalıcı makyaj;

  • Cilt anatomisi
  • Sterilizasyon
  • Komplikasyon yönetimi
  • Renk bilgisi
  • Cihaz ve iğne kontrolü
  • Uygulama basıncı ve deri reaksiyonları

gibi kritik riskleri olan bir alandır.

Bu nedenle;

  • Sadece video izleyerek,
  • Platform içi “seviye” geçerek,
  • Uzaktan mentorluk mesajlaşmalarıyla

tam anlamıyla öğrenilmesi mümkün değildir.

Bazı yapılarda çevrim içi eğitim platformları ve mobil uygulamalar; seviye ilerleme, ünvan ve sertifika üretiminin ana mekanizması olarak sunulmaktadır. Hatta kimi anlatımlarda 1–2 günlük yüz yüze etkinliklerden sonra, sistem içi uygulama seviyeleriyle ilerleme vurgusu öne çıkarılmaktadır.


Buradaki temel sorun şudur:

Online destek, eğitimde yardımcı olabilir.
Ancak online yapı ana omurga haline gelip ünvan dağıtımına dönüşürse; ölçme–değerlendirme, vaka çeşitliliği, model üzerinde doğru uygulama ve hatanın anında düzeltilmesi gibi kritik unsurlar zayıflar.

Sonuçta sertifika ve ünvan büyür, yetkinlik aynı hızla büyümez.


4. İçerik, Sınav, Objektiflik: “Kim, Neye Göre Onaylıyor?”

Öğrencinin mutlaka sorması gereken açık sorular vardır:

  • Müfredat nedir, saat ve süre dağılımı nasıl?
  • Uygulama kaç model üzerinde ve hangi standartta yapılıyor?
  • Başarı nasıl ölçülüyor: bağımsız sınav mı, yoksa platform içi kontrol mü?
  • Değerlendirme kriterleri yazılı mı ve itiraz mekanizması var mı?
  • Sertifika; ülkede ve sektörde neye karşılık geliyor?

Eğer bu soruların yanıtları muğlaksa, ünvanlar çok hızlı dağıtılıyorsa ve değerlendirme süreci şeffaf değilse; bu yapı eğitimden çok algı ve satış düzenine yaklaşır.


5. “Herkes Katılabilir, Eğitimci/Panelist Olabilirsin” Söylemine Dikkat!

Bazı oluşumların iletişim dilinde şu tür iddialar öne çıkmaktadır:

  • “Önceki mesleğin önemli değil, katıl, çalış, dünya standartlarında eğitimci veya panelist ol.”
  • Bu söylem ilk bakışta motive edici görünse de, bir eğitim sisteminin temel sorusunu büyütür:
  • Bu dönüşüm hangi standartla, hangi denetimle ve hangi objektif ölçme yöntemiyle sağlanmaktadır?
  • Eğer bu “hızlı yükselme” vaadi; kit ve paket satışı ile sürekli yeni katılımcı döngüsüyle birleşiyorsa, risk daha da artar.


6. Yarışma ve Ünvan Ekosistemiyle Eğitimi Karıştırmayın

Bazı organizasyonlar kendilerini “uluslararası platform” veya “şampiyona” olarak konumlandırmakta ve “dünya ünvanı” gibi iddialı ifadeler kullanmaktadır.

Yarışmalar elbette sektöre görünürlük ve motivasyon sağlayabilir. Ancak yarışma ve ünvan dili, eğitim gibi pazarlanıyorsa öğrencinin odağı dağılır.

Ünvan, eğitim değildir.

Yarışma başarısı, mesleki formasyonun yerine geçmez.

Öğrenci İçin Pratik Kontrol Listesi

Bir programa kayıt olmadan önce şu 10 soruya net yanıt alın:

  • Bu programın ülkedeki resmî karşılığı nedir?
  • Süre, saat ve müfredat yazılı mı?
  • Uygulama kaç model üzerinde ve kim tarafından denetleniyor?
  • Sterilizasyon ve komplikasyon yönetimi hangi standartla anlatılıyor?
  • Değerlendirme kriterleri objektif ve şeffaf mı?
  • Sertifika veya ünvan iptali gibi maddeler varsa, gerekçeler ve süreç net mi?
  • Ürün veya kit satın almak zorunlu mu, fiyatlar piyasa ile kıyaslanabilir mi?
  • “Yeni kişi getir, yüksel” benzeri bir beklenti var mı?
  • Eğitim ağırlıklı olarak online ise, yüz yüze uygulama oranı yeterli mi?
  • Kurum size “meslek öğretmeyi” mi, “sistemde yükselmeyi” mi anlatıyor?

Kısa Süreli Eğitim Görünümlü Programlara Dikkat!

Kalıcı makyaj;

1–2 günde, online ağırlıklı bir sistemle, ünvan dağıtarak “meslek sahibi” olunabilecek bir alan değildir.

Eğer bir yapı sizi eğitimle değil; ünvanlarla, platform seviyeleriyle, ürün paketleriyle ve “sistemde kalma” baskısıyla yönetiyorsa; bu, eğitim değil ticari bir ekosistem olabilir.

Böyle ekosistemler de çoğu zaman saadet zinciri benzeri davranışlar üretir: Yeni girişler teşvik edilir, alttakilerin ödemesiyle üsttekilerin kazancı büyür.


Öğrencilerimizi;


Gösteriye değil müfredata, ünvanlara değil yetkinliğe, hızlı sertifikaya değil denetlenebilir eğitime odaklanmaya çağırıyoruz.

Yorumlar
* Bu e-posta internet sitesinde yayınlanmayacaktır.